Kabak cipsi

                                 Herkese Tekrar Merhabalar 


     Sıradaki tarifim kızımın tarifi olan kabak cipsi, başlangıçta adıyla kulağımıza, tadıyla damağımıza ilginç gelebilecek bir tat. Fakat bir iki tadımdan sonra özellikle mayonezle, bizim alıştığımız kızartmanın yanında ne kadar hafif bir lezzet olduğunun farkına varılıyor.

Malzemeler:
 1 adet kabak
2 adet yumurta
1 kase galeta unu
   Karabiber
   Kekik
   Tuz

Yapılışı:

Kabakları yıkayıp ince ince dilimleyip tuzluyoruz. Daha sonra çırpılmış yumurtaya batırıp, baharat karıştırılmış  galeta ununa buladıktan sonra yağlanmış tepsiye diziyoruz. Önceden ısıtılmış 180° fırında çıtır oluncaya kadar pişiriyoruz.Yanında arzuya göre ketçap, mayonez yada dere otu sarımsak ve yoğurtla hazırladığımız soslarla servis ediyoruz.

                                                 AFİYET OLSUN.

                                         

Sosisli Milföy

   
      Herkesi selamların en güzeli Allah'ın selamıyla selamlıyorum,

           Bu günkü tarifim daha çok küçük hanımların ve küçük beylerin, damak tadına hitap ediyor. Üstelik yapılışı da biz anneler için çok pratik. Sanırım bütün anneler benim gibi birazdan çocuklar okuldan gelecek, onlar için  ne pişirsem diye düşünüyorlardır. Her zaman olmasa da ara sıra onların sevdiği şeyleri pişirerek onları karşılamak beni daha da fazla mutlu ediyor. Benim çocuklarım sosisli milföyü severek yiyorlar umarım sizinkilerde severler. Ilık olarak servis edilmesini, yanında da ayran yada taze sıkılmış portakal suyu iyi gidiyor.
    
                Malzemeler
            
      1 paket milföy hamuru
      2 paket dana sosis
      1 yumurta sarısı

              Yapılışı:
      Dondurucudan daha önceden çıkarmış olduğunuz milföyü karelere kesin daha sonra da kareleri tekrar ortadan üçgen şeklinde kesin. Sosisin ucu milföyün köşesine gelecek şekilde yerleştirin ve milföyün iki köşesini tabiri caizse bebek kundaklar gibi sosisin üzerine kıvırın, üzerlerine çırpılmış yumurta sarısını sürüp 200° ısıtılmış fırında kızarıncaya kadar pişirin. Arzu ederseniz üzerine susam yada çörek otu da serpebilirsiniz.
 
Not:  Dondurucudan çıkardığınız milföyü erimesi için buzdolabının üst kısmında bekletirseniz, pişirdiğiniz poğaça ve böreklerin görünümü istediğiniz şekilde olur. Aksi taktirde hamur çok fazla açılır ve poğaçaların şekli bozulabilir.

AFİYET OLSUN.

Et Kavurma

           
   Merhabalar, Herkese Gurbetten Sevgiler, Selamlar

      Yaz tatili dolayısıyla eşimin görev yaptığı Almanya'da bulunmaktayım, dolayısıyla hem gıda malzemeleri hemde beslenme alışkanlıklarımız da değişiklik oldu. Burada, bugün ne pişirsem diye daha fazla düşünüyorum. Aslında her şey ithal olmasına rağmen bol miktarda bulunuyor. Fakat sebzeler, Türkiye' de kilerle karşılaştırılınca biraz boyutları büyük hemde alıştığınız tadı alamıyorsunuz. Bundan dolayı yemek seçenekleri arasında et sıkça yer alıyor. Şunu da belirtmem gerekirse Avrupa da et ürünleri ülkemize göre daha ucuz. Besiciliğin son derece ilerlemiş olduğu ülkemizde de bu durumu görmek en büyük temennimiz.

      Bugün ne pişirsem diye düşünürken, kızımın  isteği üzerine kavurma yapmaya karar verdim. Ev hanımları bilirler, sığır etinden kavurma yapmak oldukça zaman alır. Çünkü sığır eti daha geç pişer ve iyi pişirmezseniz kuru olur.

   Malzemeler:
  
1 kg  kuşbaşı dana eti
2 baş soğan
   Sıvı yağ
   Tereyağ
   Tuz
   Kekik
   Karabiber
 
 Yapılışı:
  
Etleri yıkayıp bir tencereye koyuyoruz üzerine çıkıncaya kadar su dolduruyoruz. Bir taşım kaynayınca bu suyu döküp tekrar üzerine çıkıncaya kadar su dolduruyoruz. Kaynadıktan sonra soğanları içine yemeğe doğradığımız gibi doğruyoruz. Soğan etin yumuşak olmasını sağlayacaktır. Etin pişip pişmediğini arada kontrol ediyoruz. Eğer et pişmemiş ise pişinceye kadar azar azar sıcak su ilave ediyoruz. Et pişince suyunu çekmiş olacak ve eğer et teflon yada yapışmaz tencere de veya tava da değilse eti kavurma işlemi için böyle bir kaba aktarmalısınız. Tavanın dibine tere yağ ve sıvı yağı döküp kızdırdıktan sonra eti ilave edip kavuruyoruz, indirmemize yakın baharatları ve en son da tuzu ekliyoruz.Tuzu en son ilave ediyoruz ki et sertleşme yapmasın.

                             AFİYET OLSUN.

Brokoli Salatası

   Bugün sizlere et yemeklerinin yanında garnitür olarak sunabileceğiniz brokoli salatasının tarifini vereceğim.

  Malzemeler:
  500 gr brokoli
  2  adet orta boy patates
  1  avuç kuzu kulağı yaprağı
  Sosu için:
  1 limonun suyu
  3-4 diş sarımsak
  Karabiber
  Zeytinyağı
  Tuz
  Süslemek için: Zeytin
 
 Yapılışı:
    
     Brokolileri kesip yapraklara ayırıyoruz ve yıkayıp bir tencereye koyuyoruz. Brokolilerin üzerine çıkıncaya kadar su dolduruyoruz ve pişinceye kadar kaynatıyoruz. Pişen brokolileri süzdükten sonra 1 dakika kadar soğuk suyun altında tutuyoruz.
     Patatesleri ayrı bir tencerede haşlayıp, kabuklarını soyup, küp şeklinde kesiyoruz.
     Kuzu kulağını da doğrayıp brokoli ve patatesin üzerine ilave ediyoruz.

 Sosu: 

      Sarımsağı ezip bir kaseye alıyoruz.Üzerine limon suyunu, zeytin yağı ve tuzu ekleyip karıştırdıktan sonra salatanın üzerine gezdiriyoruz, arzuya göre üzerine karabiber serpip karıştırıyoruz.Zeytinlerle de süsledikten sonra salatamız servise hazırdır.
                         
                                                     AFİYET OLSUN

    

ISPANAKLI PEYNİRLİ GÖZLEME

          

Malzemeler:

500 gr un
1 paket kuru instant maya
2 yemek kaşığı sıvı yağ
 su ve tuz

İç Malzemesi:

500 gr ıspanak
1 kase rendelenmiş peynir
yarım demet nane
yarım demet maydanoz
1 demet soğan yaprağı (istenirse)
sıvı yağ ve tuz

Yapılışı:

  İlk olarak unumuzu yoğurma kabımıza alıyoruz üzerine mayayı döküp karıştırıyoruz ve unumuzun ortasını havuz gibi açıyoruz.Buraya tuz,sıvı yağ ve suyu yavaş yavaş ekleyip; kulak memesinden biraz sertçe bir hamur elde ediyoruz.Hamuru üzeri kapalı olarak hava akımı olmayan bir ortamda  yaklaşık 45 -50 dakika bekletiyoruz.Daha sonra hamuru bezelere bölüp yuvarlayarak tepsiye aralıklı olarak diziyoruz.Bezelerin büyüklüğünü pişireceğimiz tava yada pizzapana göre ayarlıyoruz. Bezelerin üzerini ıslak bezle örtüyoruz.

İç  Malzemesinin  Hazırlanışı
  
   Ispanakları yıkayıp suları süzüldükten sonra doğruyoruz ve ıspanağın gözlemelerimizi ıslak hamursu hale getirmemesi için hafifçe elimizle suyunu sıkıyoruz. İnce kıydığımız maydanoz, nane, soğanı ve rendelediğimiz peyniri ilave ediyoruz tuz ve sıvı yağı da ekleyip karıştırıyoruz.
   Oklava ile ince açtığımız bezelerin yarısına,ıspanaklı içten koyup yarım ay şeklinde kapatıyoruz.Az yağlanmış teflon tava, sac veya pizzapan' da altı üstü pişirene kadar pişiriyoruz.Pişen gözlemelerin üzerine yumuşak olmaları  ve parlak görünmeleri için sıcakken hafifçe tereyağ sürüyoruz.

Not:  Pişen gözlemeleri sıcak olarak üst üste  koymayın aksi halde gözlemeler sıcaktan hamurlaşacaklardır, Önce kağıt yada bez yayılmış bir tepside ılınmasını bekleyin.Daha sonra üst üste yığabilirsiniz.

                 AFİYET OLSUN

Zeytinyağlı Taze Fasulye

 Beni takip  eden herkese selamlar,

    Bu gün sizlerle paylaşacağım tarif resimden de anlayacağınız gibi  zeytinyağlı taze fasulye.Bana göre, fasulye ,yazın tazesiyle, kışında kurusuyla sofraların kraliçesidir. Benim böyle düşünmemde, çocuklarımın bu yemeği severek yemelerinin de payı olabilir, fakat şehrimizde de kurucu adı altında  müşterilerine sadece kuru fasulye sunan bir çok lokanta bulunmaktadır.

 







Malzemeler:

500 gr taze fasulye
2     adet büyük boy domates
1     adet yeşil biber
1     adet orta boy soğan
1     çay kaşığı toz şeker
       Tuz
        zeytinyağı
        su
        Üzerini kapatmak için fırın kağıdı
                                                         
                                                   
 

Yapılışı:

 Öncelikle fasulyeyi yıkayıp doğruyoruz daha sonra  soğanı ve biberi yemeklik doğruyoruz. Domateslerimizi kabuklarını soyup rendeliyoruz  ve hepsini karıştırarak tencereye koyuyoruz.Üzerine, zeytinyağı, tuz, şeker ve suyu ilave edip, tencereye göre kestiğimiz fırın kağıdının ortasını delerek fasulyenin üzerine yerleştiriyoruz ve tencerenin kapağı kapalı olarak fasulye pişene kadar kısık  ateşte pişiriyoruz.

    Not: Her fasulyenin pişme süresi farklı olacağından, alacağı su miktarı da buna göre değişecektir.Bu sebepledir ki su ve pişme süresi vermedim.Domatesinde su bırakacağı için başlangıçta fazla su eklememenizi öneririm. Fasulye pişerken kontrol edip gerekirse su eklemekte fayda var.

                   AFİYET OLSUN.

Höşmerim Tatlısının Hikayesi ve Tarifi

               Sevgili Blog Severler,

    Bugün tarifini vereceğim tatlı Balıkesir yöremize ait Höşmerim tatlısıdır. Balıkesir'e yolu düşenler bilirler ki höşmerim tatlısı  mevlit, düğün ve bütün davet sofralarının olmazsa olmazıdır. Bu tatlının Kurtuluş Savaşından bu yana anlatıla gelen bir de hikayesi vardır.
    Rivayete göre Balıkesir' in Ayşe bacı köyünde yaşayan taze bir gelin, savaşın başlaması üzerine erini cepheye yolcu eder, savaş bitip aradan uzun zaman geçmesine rağmen eri geri dönmemiştir. Gelin, erinin şehit düştüğünü düşünür fakat eri savaşta yaralandığı için köyüne geri dönememiştir. Bütün ümitleri kesilen gelin her gün yaptığı gibi ellerinde kalan tek ineğin sütünden peynir mayalar.  Peynirin tutunmasını beklerken aniden kapı çalınır, kapıyı açan gelinin karşısında yıllardır görmediği eri duruyordur. Hal ve hatırlaşmadan sonra gelin  eşinin karnını doyurmak için mutfağa girer fakat mutfakta yiyecek pek fazla bir şey yoktur. Bulabildiği malzemeleri  pişirmeye başlar. Bunlar az önce mayaladığı peynir biraz irmik yumurta ve az şekerdir. Hazırladığı tatlıyı sofraya getirip kocasına ikram eder ve erine sorar: ''Hoşmu erim?''
     İşte gelinin kocasının memnuniyetini öğrenmek için sorduğu bu soru zamanla değişime uğramış Höşmerim olarak kullanılmıştır.
     Balıkesir' de hem hikayesi hem de tadıyla akıllarda yer eden bu hafif tatlıyı umarım sizler de beğenirsiniz.

Höşmerim tarifi

1 .500 gr süt

1  çay kaşığı peynir mayası

200 gr irmik

sarı olmasını isterseniz az gıda boyası

3 su bardağı şeker

Yapılışı:

Sütü pişirip ılındıktan sonra peynir mayasını atarak kalın bir bezle üstünü örtüp mayalanmasını bekliyoruz.Peynir mayalandığını üzerine çıkan bir parmak seviyesinde ki suyundan anlarız. mayalanan peyniri ocağa alıp sürekli karıştırıyoruz , kesilen yani topak topak olan peynirin üzerine irmiği ilave ederek  sürekli karıştırıyoruz irmiğin çiğliği gidince üzerine şekeri ekleyip karıştırıyoruz.Bu aşama da dilerseniz gıda boyasını ekleyeblilirsiniz. Höşmerimin püf noktası pişirirken kıvamının koyu ayran kıvamında olmasıdır. Buna göre irmiği ilave edilir. Şekeri de damak tadına göre ayarlanabilir.

Soğuk servis edilir, özellikte yaz aylarında sade dondurmayla servis edilirse damaklarda hoş bir tat bırakır.

AFİYET OLSUN.

  

Kolay Doğum Günü Pastası

 Güneşli,pırıl pırıl,sımsıcak bir temmuz sabahından herkese merhabalar, 

     Bugün sizinle paylaşacak olduğum doğum günü pastasının bende küçükte bir anısı var.Bilirsiniz ki anneler çocuklarına sürpriz yapmayı severler. Fakat geçen ay, kızımın onuncu doğum gününde, biz de işler pek bilindiği gibi gitmedi. Hafta içine rast gelen doğum gününü,benim işlerimden dolayı hafta sonuna ertelemeye karar verdik, ben  pazar günü yapmayı planlarken, kızım arkadaşlarını cumartesi gününe davet etmiş.Tabii ben bunu cumartesi sabahı kahvaltı da öğrendim.Telaşa kapılıp hemen hazırlıklara  başladım.Zira kızıma ellerimle hazırladığım pastayı sunmak istiyordum. Şimdi vereceğim tarif kurtarıcım oldu.






Pandispanyası için:

  4 türk kahvesi fincanı toz şeker
  4 adet yumurta
  4 fincan un
  1 paket kabartma tozu

  İç Kreması içi:
  2 paket krem şanti
  2  yemek kaşığı labne
  2 adet dilimlenmiş muz

Üst kreması için:
  1 paket çikolata sosu

Üst Süslemesi İçin:
  Ben evde bulunan malzemelerden hindistan cevizi,damla çikolata, renkli  şekerleme ve kiraz kullandım. Siz de dilediğiniz malzemeleri kullanıp pastanızı zevkinize göre süsleyebilirsiz.

Yapılışı:
   Öncelikle şeker ve yumurtayı köpük olana kadar mikserle çırpıyoruz sonra unu ilave edip üzerine kabartma tozunu ekleyip tahta kaşıkla karıştırıyoruz.Hamuru yağlayıp, un serptiğimiz kelepçeli kek kalıbına döküyoruz ve 175°-180° ısıtılmış fırında pişiriyoruz.
 Pandispanya fırından çıkınca ılındıktan sonra kalıptan çıkarıyoruz. Kenarlarını keserek sert yerlerini ayırmış oluyoruz,
 Önceden çırpıp buz dolaba koyduğumuz krem şantiyi dolaptan çıkarıp içine, labneyi ekleyerek karıştırıyoruz. ( krem şantiyi çırparken bir bardak süt yerine yarım bardak süt, yarım bardak su kullanırsanız şantinin daha kıvamlı olduğunu göreceksiniz.) Düz bir zemine aldığımız soğumş pandispanyayı süt yada şerbetle ıslatıyoruz üzerine krem  şaniyi sürüp, dilimlenmiş muz dilimlerini diziyoruz. Muzların üzerini de krem şantiyle kapatıyoruz. Tekrar pandispanyayı koyup aynı işlemi tekrarlıyoruz.Ben üc kat pandispanya kullandım.en üste krem şanti sürdükten sonra çikolata sosunu döküyoruz ve pastamızı buz dolabına koyarak biraz donmasını bekliyoruz. Pastayı dolaptan çıkarınca arzu ettiğimiz şekilde süslüyoruz.
                       
                          Afiyet olsun.

TEPSİ MANTISI

        Merhaba Değerli Takipçilerim,
 Bu gün sizlere, çocukluğumun unutulmaz tatlarından olan tepsi mantısından bahsedeceğim. Henüz sosyal medya bu kadar yaygın değilken, kayseri mantısı markalaşmadan, bizim yörede  bilinen tek mantı çeşidi olan, bu mantıyı annemiz bize, soğuk kış akşamlarında kuzine de pişirirdi. Odun ateşinde pişen mantının da tadına doyum olmazdı. Tepsi mantısı suyu süzülmeden tüketildiği için, gerek vitamin açısından gerekse tat açısından oldukça lezzetli bir yemektir. Ayrıca kesimi de iri yapıldığı için, yapımı daha kolay ve daha az vakit alır. Fakat oldukça kalorili olduğu içindir ki diyet yapanlara, ölçülü tüketilmesi önerilir.
Denemek isteyen takipçilerime şimdiden kolaylıklar dilerim.
Malzemeler:

Yarım kg un
1 yumurta
Tuz
Su
İç Harcı için:
250 gr. kıyma
Maydanoz
1 adet soğan
2 diş sarımsak
Karabiber
Toz kırmızı biber
 Pulbiber
Tuz

 Sosu için:
1 baş soğan
sıvı yağ
1 yemek kaşığı domates salcası
1 adet et bulyon
su,tuz
1 kase haşlanmış nohut(tercihen)

Yapılışı:
Hamuru oldukça sert bir kıvamda yoğuruyoruz ve eşit parçalara bölerek topak yapıyoruz.
Daha sonra hamurun üstünü ıslak bir bezle örterek 10- 15 dakika dinlendirmeye bırakıyoruz.
    Diğer tarafta ince çentilmiş soğanı yine ince ince kıyılmış maydanozu ve rendelenmiş sarımsağı tuzu ve baharatları kıymaya ekleyip yoğuruyoruz.
     Dinlenen hamurumuzun bir tanesini alıp oklavayla açıyoruz. Yarım cm kalınlığında bir yufka açacağız. Açtığımız yufkayı 5 cm karelere keserek resimde görüldüğü gibi iç harcını koyup sıkıyoruz ve mantılarımızı yağlanmış tepsiye diziyoruz. Bu işlem bitince mantımızı 180 derecede ısıtılmış fırında altı üstü hafif kızarana kadar bekletiyoruz.
     Diğer taraftan sosu için bir tencerede rendelediğimiz soğanı sıvı yağ ve salçayla kavurup mantının üzerini kaplayacak kadar su koyup tuzu, et bulyonu ve (istenirse) haşlanmış nohudu da ekleyerek soğanlar pişene kadar kaynatıyoruz(salçanız tuzlu ise tuz eklemeyiniz.)
Fırından çıkan mantımızın üzerine sosumuzu döküp, mantımızı tekrar fırına veriyoruz. Yaklaşık yarım saat kadar mantımızı pişiriyoruz. (Az ya da çok pişmiş sevenler için mantımızın pişmesini arada bir kontrol etmekte fayda var.
  İsteğe göre üzerine sarımsaklı yoğurtla servis edilir.
.          
 AFİYET OLSUN

Not:Pişmiş halini resimlemeyi unutmuşum en kısa zamanda ekleyeceğim.

Sosisli veya Sucuklu Pizza Tarifi

 Hamuru için malzemeler 

1 adet yumurta

1 su bardağı ılık süt

1 su bardağı ılık su    

1 paket kuru instant maya

2 yemek kaşığı sıvı yağ

1 tatlı kaşığı toz şeker

   tuz ve aldığı kadar un 

Üstü için malzemeler   

500 gr rendelenmiş kaşar peyniri

2     kutu mısır konservesi

       Rendelenmiş domates veya konservesi

      Tercihe göre dilimlenmiş sosis veya sucuk

Not: Tonbalıklı pizza da uygulanan adımları izleyiniz.
     
        Lezzette hafifliği tercih edenlere sosisli tavsiye edilir.

Tonbalıklı Pizza Tarifi

                                  

  Hamuru için malzemeler 

1 adet yumurta

1 su bardağı ılık süt

1 su bardağı ılık su    

1 paket kuru instant maya

2 yemek kaşığı sıvı yağ

1 tatlı kaşığı toz şeker

   tuz ve aldığı kadar un 

Üstü için malzemeler   

500 gr rendelenmiş kaşar peyniri

2     kutu ton balığı

2     kutu mısır konservesi

       Rendelenmiş domates veya konservesi

      Tercihe göre dilimlenmiş sosis veya sucuk 

       Yapılışı: Öncelikle maya ve un hariç bütün malzemeleri karıştırıyoruz.Sonra üzerine un ilave edip mayayı da ekliyoruz, mayanın önce unla karışmasını sağlıyoruz daha sonra bütün malzemeyi yoğuruyoruz.Hamurumuzu hava akımı olmayan bır ortamda üstü kapalı olarak yarım saat   bekletıyoruz.

     Dinlenen hamurumuzu eşit parçalara bölüp yuvarlıyoruz ve oklavayla 1 cm kalınlığın da açıyoruz.(Burada size bir tavsıyem  olacak eğer fırınınız büyükse hamuru tepsi büyüklüğünde açarsanız hem hamurun kenar kısımlarının oranını düşürür hem de zamandan tasarruf etmiş olursunuz.)Açmış olduğuuz hamuru oklava yardımı ile içine kağıt serilmiş tepsiye yerleştiriyoruz ve hamurun fazla kabarmasını önlemek için ucuyla çeşitli yerlerinden deliyoruz.Daha sonra hamurun üzerine,en alta domates rendesi,en üste kaşar peyniri gelecek şekilde bütün malzemeyi eşit olarak yayıyoruz. 

   180°-200° arasında ısıtılmış fırında peynir eriyinceye kadar pişiriyoruz.

      

   Bu tarifi çoçuklarım için sık sık yapıyorum.Hem çocuklar bu tür yiyecekleri severek yiyor.Bende onlara gözümün gördüğü malzemelerden hazırlayarak hazır gıdalara karşı içimde duyduğum şüphelerden arınmış olarak, çocukarıma ikram ediyorum.

SİRKE ve KULLANIMI

 

 
  Bu yazımda sirkenin faydalarından bahsetmeyecegım bu işi uzmanlarına bırakalım.Ben sirkeyi salatalarda da cok severım fakat cocuklarım keskın kokusunu sevmedıkleri ıçın maalesef kullanamıyorum.Geçen gün bulaşık makinemin parlatıcı gözüne sirke koyarken,sirkeyi ev işlerinde ne kadar çok kullandığımın farkına vardım.Bulaşık makinesınde parlatıcı olarak,halıları sildikten sonra durulama suyuna parlatıcı olarak, dibi kireç tutmuş tencere ve çaydanlıkların temizliğinde, balık kızartırken içeriğe yayılan kokunun yok edilmesinde vs vs. Bunları düşünürken çocukluğumda, annemin evde yaptığı elma sirkeleri aklıma geldi.Salça,turşu,zeytin,konserve gibi kışlık erzakları evde kendim yaparken sirke yapmak nasıl da aklıma gelmedi diye hayıflandım.Hemen telefona sarılıp annemi aradım ve sirke yapımının tarifini aldım üstelik annem bana,köyde ki bağda yetişen elmalardan göndereceğini söyleyince,bende ki sirke yapma hevesi bir kat daha arttı.Elmalar gelince hemen işe koyuldum..İşte şimdi size annemin tarifi ile yaptığım elma      sirkesinin tarifini veriyorum.

                    

          ELMA SİRKESİ 

2  Kg elma

1 Su bardağı toz şeker

1 Tatlı kaşığı elma sirkesi

1tatlı kaşığı tuz (kaya tuzu) tercihen

içme suyu

Elmaları yıkayıp ortadan bölerek çekirdeklerini ayıklayın ve büyük bir kavonoza doldurun,Kavonozun yarısı boş kalmalı.Elmaların üzerine şekeri,tuzu,sirke ve suyu dökün,elmaların üzerine  çıkıncaya kadar su ekleyip karıştırın.Kavonozun ağzına bir  tülbent sarıp güneş görmeyen karanlık bir yerde iki yada üç ay gibi bekletin.Sirkeniz olunca elmalarını süzüp şişelere doldurun

Afiyet olsun

İşlerinizde kolaylıklar dilerim...